26 Nisan 2008 Cumartesi

23 Nisan

23 Nisan'ı çeşitli etkinliklerle neredeyse bir haftadır kutluyoruz.

Geçen Cumartesi akşamı dedemiz bizi Kukla Kebap ' a götürdü önce, Ankara'lılar iyi bilir,1958 yılından beri restoranlarında kukla oynatırlar, son restoranlarını evimizin çok yakınında gelişen Park caddesi'n de açtılar, çok da şık bir mekan olmuş...

Pazar günü baba kız sinemaya gittiler, ülker sponsorluğunda tüm sinemalar bedava imiş meğersem, macera adasına gittiler...

Ben de fırsattan istifade tüm yazlık kışlık organizasyonunu yaptım, ütülenmek üzere bir yığın yazlık ütüyü Zeycan'ın ellerine bıraktım....

Geleleim gerçek 23 Nisan'a... 13 senelik iş hayatımda ilk kez böyle bir tatilde çalıştım, berbat bir duygu idi... Microsoft'un gerekliliğinden dolayı gelen sorgulara 24 saat içinde cevap verme zorunluluğu var bu anlamda zaman çok önemli şirketde, kanuni zorunluluklar dışında hiç tatil yok:-(((

Sağolsun kocişkom yokluğumu aratmadı bütün gününü ayırdı kızımıza. Sabah güle oynaya törene gittiler,


sonrasında hamburger yediler, parka gittiler ve sonra tekrar sinema... Gece ve Pisiler'e gittiler bu sefer.....



Akşamına daha önce hiç gitmediğimiz şu meşhur meydan eğlencesine gidelim dedik. ağabeyim ve yeğenim Tolga ile buluşup önce hep birlikte pizza yedik. Sonrasında Kızılay'a indik, havai fişek gösterisini seyir ettik... Sonrasında çocuklar için hazırlanan çizgi film karekterlerini yer aldığı kortejin bir kısmına yetiştik. Bu arada trafiğe kapatılan Kızılay'da avare dolaştık, kalabalık konser alanına gelmeden eve döndük...


23 Nisan kutlamalarımız tam gaz devam ediyor... Cumartesi günü de kızımın okulunun organize ettiği 23 Nisan balosu var idi Hilton Oteli'nde... Allah'ım çocukları görmeliydiniz, kızlar havalı elbiseleriyle prenses, erkekler takım elbise veya smokinleriyle tam bir prens idiler.... Bizler içeriye alınmadık, bunu anlamı çok büyük çünkü kızım artık bizden bağımsız programlara katılmaya başladı! 3 saat süren baloda gönüllerince eğlendiler, biz de bu arada çay sohbeti yaptık. İşte balo kızları, Şimal, Yağmur ve Deniz...

Aşağıdaki resim de Nevzat Mert ve sınıf öğretmeni ile....

5 yorum:

karamelize dedi ki...

nazlı inanmıyorum yaaaa.... bizim çocukluğumuzdaki gibi balo olayı... 1.sınıfdan 5. sınıfa kadar her sene annem bizi giydirir, baloya bırakır 3 saat sonra da alırdı, kendimi o kadar iyi hissederdim ki... şimdi denizi böyle görünce dejavu oldu resmen...:)))öğretmeniyle olan pozunda ne kadar güzel bir genç kız gibi görünüyor , canım yaaa.... çok güzel...öpüyorum sizi

Deniz dedi ki...

Tipitoş :) Bu kız adı Deniz diye demiyorum çok şeker :) Yavru kuşum, genç bir kız gibi duruyor maaşallah! Bir de kendime çok güldüm, GS forması ile görünce şaşırdım niye ben bilmiyorum Deniz'in GS'li olduğunu, diye düşündüm. Sonra aklıma geldi ki baba GS mezunu :) Demek ki Nazlıcığım, bizim kızların yüzü benzer değil, takımları bile aynı :)

Nazkız dedi ki...

Evet Mehtap'ım yaaa, ben de akşam meydan da havai fişekleriyle deja vu oldum, babam bizi götürürdü ,meclis bahçesinin oradan atılırdı o zamanlar. O kadar büyüleyiciydi ki benim için, dün gibi aklımda...

Deniz'i görmen lazım, "disco disco partizana" yı söylüyor, nereden duydun diyorum, "e baloda çaldı diyor." Yeni bir sürecin başlangıcındayız:-)))

Nazkız dedi ki...

Evet Deniz'cim, Ankara'ya taşınma sürecnde 6 ay yanlız kaldık Deniz ile, F.B'li yapayım dedim, dönmedi namuzsuz, fanatik G.S'li oldu vallahi:-)))

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

ne güzel bir bayram geçirmiş denizciğim,balo fotoğrafı çok tatlı ,kavelyesi de pek yakışıklıymış...