20 Eylül 2007 Perşembe

Dağlar Kızı Reyhan

Dağlar kızı reyhan reyhan reyhan
Herkes sana heyran heyran heyran
Ne güzelsin ay kız, bir tanesin vay kız!..

Taktım valla; yok yok şarkıya değil "reyhan" 'ın kendisine.. Benim gibi sebze ve ot meraklısı biri nasıl oldu da böyle geç keşfetti bilemiyorum ama son bir kaç aydır soframızdan eksik olmuyor. Tüm salatalara süper oluyor, özellikle yeşil salataya karışınca daha da bir güzel oluyor. Geçen etli türlünün içine doğradım bir tutam enfes bir aroma verdi....

Bu arada internetden bu bitkiyi araştırayım dedim, meğersem (çok şaşırdım valla)bizim reyhan aslında fesleğenin öbür adı imiş ancak Haziran-Eylül ayları arasında pembemsi bir renk alırmış yani bizim reyhan olarak bildiğimiz hali(zaten tadı çok tanıdık idi:-)))

Bu arada geçen hafta bizim bahçeden gelen ve bir adedi 1 kg ağırlığında bir kabak var idi, bir türlü ne yapacağımı bilemediğim.. En sonunda ortadan ikiye böldüm, içine bol kaşar rendesi, sarımsak, ceviz, sızma zeytinyağı veeee reyhan koyup verdim fırına... Vallahi görüntü çok güzel gözükmese de inanılmaz lezzetli oldu, şapur şupur yedik Eray ile birlikte.. Özellikle kocamın yaptığım sebze yemeklerini keyifle yemesinden acaip haz duyuyorum zira kendisi tam bir etobur..

Tavsiye ederim reyhanı/fesleğeni salatalarınıza, tüm marketlerde var tanesi 0,79.-YTL...
Get this widget | Track details | eSnips Social DNA

19 Eylül 2007 Çarşamba

Büyü bozuldu!!!!!!!!

Bu kadar mı çabuk bozulacaktı okulun büyüsü? Dün akşam ki diyaloğumuz:

- Anneee boğazım ağrıyor ya biraz yarın okula gitmesem??
- Deniz’ciğim daha önce de anlatmış idim, yuvada iken böyle gitmemeler olabiliyor ama ilkokuldan itibaren böyle şeyler olmaz. Ciddi bir hastalık olmadığı sürece okula gitmemeyi kabul etmiyorum.
- Ama boğaz ağrısı ciddi değil mi anne? Zor yutkunuyorum bak..
- Ben bu akşam sıcak bitki çayları içeceğiz, yatarken de ilaç vereceğim bak gör sabaha hiç bir şeyin kalmayacak...
- Geçen hafta bir arkadaşım ishaldi ve tam 3 gün okula gelmedi.
- İshal farklı bir şey yavrum, çok şiddetli olabilir, mikrobik olabilir... Hala ikna etmeye çalışıyorum ilkokulda devamlılığın önemi ile ilgili...
- Ufff anne, sabah kalkmak çok zor....

Her şey çok iyi gidiyor derken sükut-u hayal oldu bu konuşmalar sonrası.. Daha ilk haftadan olurmu yani, oluyor işte....Çalışan anne çocukları başlıyor okula 3 yaşında mecburiyetden ve bundan dolayı da galiba sıkılıyorlar erkenden okuldan...Gerçi dünkü sadece bir denemeydi ya tutarsa diye ama yemedi tabii...

Bu arada halen tek parça gelmeyi beceremedi Deniz.. Bir gün silgi kayıp, bir kalemtraş. Dün yazı defteri serviste kalmış, çünkü defterini çantaya koymaya üşenmiş miş.... Sabah hava serin olduğu için hırka ile gidiyor akşam geliyor hırka okulda:))) Ertesi gün yine bir hırka derken, artık bügün 3 hırka ile dönmesini bekliyorum okuldan:-)) Amma velakin, benim için en önemli ve endişelendiğim nokta olan tuvalet konusunda hiç bir sorun yok... İlk ödevimiz verildi, çizgi çaışması ve boyama, işte aşağıda...


Bu arada Cumartesi günü veli toplantımız var okulda, tüm öğretmenlerle tanışacağız, heyecan devam ediyor...

17 Eylül 2007 Pazartesi

Shakira Deniz



Benim kızımı tanıyanlar bilir, tipik bir kız çocuğu değildir aslında, cilvesi yoktur, dans etmez, bebeklerle arası pek yoktur vs.. Ancak bu video benim tezimi çürüttü, inanamadım ben de gördüğüme!!!!

Ne mi Yapıyorum?


Deniz’in okula başlamasıyla ben de hayatıma çeki düzen verdim, zira 3 aydır acaip aylak durumlarında idim kızımla birlikte.

Sabah saat 7.00’da uyanıyor, kızımla birlikte kahvaltı ediyorum. Onu yolcu ettikten sonra kısa bir gazeteye göz atış ve 8.30’da açılışla birlikte doğru sitemizin fitness salonuna. 45 dakikalık spor keyfi... E ne yapalım yaş 35’e dayandı, metabolizmanın yavaşlamaya başladığını hissediyorum maalesef, eğer bu vücudu şimdi sıkılaştıramazsak yaşlılıkta lömbür lömbür olacağız. E yakışırmı yani???

Fitness sonrası eve gelip duş alıyorum ve saat 10.00 itibarı ile home-office işlerimin başındayım. 2-3 saat gerekirse daha çok işlerimi yoluna koyuyorum, daha fazla ne yapabilim ile ilgili kafa patlatıyorum (ama henüz bulamadım:-(( ) Derken saat 16.30’a kadar ev işleri ve yemek ile geçiyor bazı günler.. Malumunuz artık full time çalışma zamanlarım gibi sürekli bir yardımcım yok evde, dolayısıyla ev işleri de hatırı sayılır bir zaman alıyor maalesef. Tabii ki her gün bu kadar ev işi ile geçirmiyorum zamanı, bazen anne ile bir alışveriş kaçamağı, kitap okuma, bir arkadaş ile kahve keyfi, kocayla sinema kaçamağı, bloğa yazı yazma gibi diğer işler de var... Bu arada bayram sonrası da gündemimde doğa fotoğrafcılığı var...

Saat 16.45’de kızımı servisten kucaklayıp eve gelmemizle hayat onun artık...

Ah bir de işlerimi biraz daha genişletip, daha bir mutlu olsam işimle ilgili, her şey çok güzel olacak. Olacak olacak o da olacak.....