4 Ekim 2008 Cumartesi

Bayram ve Mersin tatili-1. gün

Malum bayramın ilk günü, yine sülalece bayram kahvaltsındayız... İki fire var bu sefer. Birincisi ailemizin en büyüğü babaannemiz, hastanede idi bayramda bu sefer. Neyse ki kritik bir durumu yok, pazar günü çıkıyor....

İkinci fire küçük ağabeyim, bu güzel aile ile birlikte yaşamak yerine tercihini başka yönde kullandı; ona da uğurlar olsun diyouz:-(











Kahvaltı sonrası çocuklarımız bir arada keyif ettiler kısa bir süre...





Öğleden sonra doğru Mersin'e, akşam saatlerinde vardık evimize, evimiz Mersin'in 25 km uzağında Erdemli ilçesine 5 km kadar uzaklıkta deniz kenarında bir tatil sitesinde.

Aşağıdaki 2 resim balkonumuzdan sitenin panoromik bir görünüşü....









Mersin'e gelir gelmez, kebap kokuları özellikle Eray'ın burnunda kokmaya başlayınca soluğu Ciğerci Bahattin'de aldık, burası Mersin'in populer mekanlarından olmuş, 1990 sonrası...

Ertesi gün kalkıp doğru havuza, hava limonata gibi derler ya aynen öyle, ne sıcak ne soğuk, ciğerlerimize mis gibi kokan ağaçların kokusunu çekerek gün boyu keyfettik. Aşağıdaki begonvile bayıldım, Mersin'de çok alışık olmadığımız bir bitkidir aslında,










Akşamına kendimize Narlıkuyu'ya dar attık; hani şu dört gözle balık rakı yiyeceğim yer diye bahsetmiştim ya hani; işte orası... Küçücük bir koyun etrafında dizi dizi balık restoranları olan bir yer burası...









Mersin'in meşhur balığı Lagos'tur, beyaz etli büyük bir balıktır, ancak şansımıza lagos bitiverince deniz levreği sipariş ettik. Yediğimizi herşey müthiş lezizdi, na ekşili salatalar, turşular, kalamar, hımmm tadı hala damağımda....






Balığın gelmesi biraz zaman alınca Deniz'in keyfi kaçtı, şı sıralar Ipod'a takık, artık bu şekil takılıyor hanım efendi....












Bizim ise keyfimizi hiç bir şey kaçıramazdı; rakı, balık, muhabbet......

30 Eylül 2008 Salı

İyi bayramlar......

Herkese şeker gibi günler, iyi bayramlar!

Bu arada yarından itibaren 3 günlüğüne buradayız. 13 senedir gitmediğimiz yazlığımıza gidiyoruz. Deniz büyüdükçe ona elden geldiğince ülkemizi gezdirmeliyiz diye düşünüyoruz. Bu anlamda Adana, Mersin fırsat olursa Antakya gezi programımızda olacak.

En çok da Narlıkuyu da balık rakıyı özledim, gelir gelmez geçireceğim o leziz akşam yemeğini yazacağım, söz....

2. sınıf


Kızişkom bu sene 2. sınıf.

Allah'ım ne zaman doğdun da 2. sınıf oldun!

6 dişi çıkmış, 2 si yenilenmiş vaziyetde. Dört gözle diğerlerinin gelmesini bekliyoruz.. Yemekler hiç sorun olmazken sorun olmaya başladı, pirzola yapıyorum dişi kesmiyor, tost yapıyorum ısırıp yiyemiyor, herşeyi yan yan kemiriyor. Çok komik çok..

Bu arada okulun 2. haftası bir heyecan geldi eve

-Anne bir şey söylicem
-Evet canım dinliyorum
-Birisi bana açık oldu biliyor musun 2-C den? Benden çok hoşlanıyormuş öyle söyledi.
-Eee sen ne dedin?
-Ben senden hoşlanmıyorum dedim, Gıcık oluyorum anne!

Haydi hayırlısı dakika bir gol 1 bakalım daha neler görücez???

yazdan bir hafta sonu

Yazın en güzel günlerinden biri kankalarımın hafta sonu ziyaretiydi... Göz açıp kapayıncaya kadar geçti 2 güncük hafta sonu tatili... Cuma akşamı balkonda külli muhabbet, sonrasında hoppp çocuklar kocaya, kadınlar doğru The Wall’a...

Tüm Cumartesi G.S de havuz keyfi, özleşmişiz vallahi...

Kısacıktı ama çooook güzeldi, geçti işte...