5 Mayıs 2007 Cumartesi

Nostalji, özlem, karmaşık duygular...

Kuğulu Park

Allah’ım seneler sonra burada kızımla bulunmak hayal gibi bir şey. Yıllar nasıl hızlı geçiyor... Tam kızım Deniz’in yaşında iken bu parkta koşturduğum günleri o kadar net hatırlıyorum ki!! Rahmetli anneannem beni sık sık getirirdi bu parka, kafamı okşayarak simit ayran içirir sonra da o zamanlar yeni çıkmış olan Tadelle çikolatası yedirirdi bana. Bugün aynı parkta kızım, ben ve kızımın anneannesi, bu sefer kızımın anneannesi simit yediriyor kızıma. Tüylerim diken diken, gözlerim dolu dolu.....Mutluluk ve hüzün bir arada...

İlkokul 1. sınıfı hemen şu parkın karşısındaki yokuş sokaktaki Neşe İlkokulu’nda okudum ben. Annem babam o sene boşanmıştı ve anneanneciğim ben üzülmeyeyim diye bazı öğleden sonraları beni okuldan alıp bu parka getirirdi... Rahat uyu canım anneannem benim.. Bugün ben kızım ve annem keyifli mi keyifli bir gün geçirdik bu parkta hep birlikte, sonra da akşam yemeğinde anneciğim evinde...

3 Mayıs 2007 Perşembe

03/05/2007 Keyifli günümüz


Sabah ki gerek evsel gerekse işsel işlerimi bitirdikten sonra kocişkomla 15 günde bir yaptığımız sinema kaçaklarından birini yapmaya karar verdik. Uzun zamandır gitmek istediğim biri film vardı.“Because I Said So” Mutlaka gitmeliydim çünkü film bir anne kızın ilişkisi üzerine idi. Kocişkomun ve benim serbest işlerimiz dolayısı ile bazen bu tip kaçamaklar yapıyoruz müthiş keyifle aynı üniversite yıllarında olduğu gibi gündüz matinelerine... Film müthiş keyifli bir romantik-komedi, özellikle kız annelerine ya da kız kardeşlere tavsiye olunur. Film boyunca kafamda kırk tane tilki dolaştı durdu, kızım koca bulamaz ise acaba bende ona koca bulmak için değişik yöntemler denermiydim diye.. Film arasında hemen sordum Eray’a ben böyle bir anne olmam di mi diye ve cevabımı aldım umarım olmazsın şeklinde...Filmden çıkan sonuç şuydu, yetişkin olduktan sonra çocuklarımızın hayatına fazla karışmayıp, özgüven zedelemeden arada küçük nasihatlar ile onları kontrol altında tutmalıyız. Tabii ki bütün mesele o küçük nasihatlar dengesinde yatıyor ne yazık ki!

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Paskalya2007

2007 Nisan ayı aktivitelerinden biri de Paskalya kutlaması idi. Sevgili dostlarımız Noelle ve Tolga ile her sene İstanbul'da kutladığımız Paskalyayı bu sene her iki ailenin de tesadüfen Ankara'ya taşınması ile yine hep beraber Ankara'da kutladık. Çocukların saklanan yumurtaları bulmaya çalışması, Noelle'in sürekli yumurtaları sayarak kaçını daha bulmaları gerektiği konusunda verdiği söylemler, ve en sonunda unutulan bir yumurtayı saatler sonra balkondan baktığımızda gözümüzün önündeki bir ağaçta bulunması günün keyifli anları idi. Aaa tabii kocaların yağtığını da unutmayalım, bütün gün mangal yakmaya çalışıp beceremeyip (zippo gazı ile bile) sonunda etleri tavada kızartmaları da bizim dilimize dolandı tabii, beceriksizler şeklinde..:-)) Yukarıdaki resme tıkladığınızda diğer resimlerimize de ulaşabileceksiniz.

Fıstık kızımın resimleri

Bugünlerdeki ikinci ilgi alanı harfler, okuma ve yazma. Sürekli kitapların başlıklarını yazıyor kendi kendine ve bana “okuma yazma öğret ne olur anne” diyor, bu konuda hep aynı cevabı veriyorum “Okuma yazma öğretmen tarafından okulda öğretilir güzel kızım”
Bu tip şeyleri diğer hırslı anneler gibi erkenden öğretmeye hiç niyetim gerçekten. Bir de çok hoş resimler yapıyor bugünlerde, anı olarak yayınlamak istedim sizlere de aşağıda..

Fıstık kızımın oyunları



Kızım son 3-4 aydır değişik oyunlar türetmeye başladı kendince, hiç bir zaman tek bir oyuncakla oynamıyor. 2 alakasız oyuncak ile yeni bir oyun türetiyor. Mesela tren ile inşaat makineleri oyununu birleştiriyor, Monopoly ile çiftliği birleştiriyor. 2 ayrı çiftlik oyununu birleştirip büyük bir çiftlik kuruyor, ben de heyecanla onu izliyorum. Bakın bugün ne yapmış? Fare Kapanı oyunundan kaydırağı almış, Miniş ve küçük maymunu almış onlara güzel bir su kaydırağı yapmış ve 1 saat boyunca eğlendi banyoda. Eh işin içinde tabii ki su var çoğunluk oyunlarında, ne de olsa o bir yengeç burcu...

30 Nisan 2007 Pazartesi

Aman da küçük kızım büyümüş!!

Günlerden 24 Nisan, geçen hafta yani. Hala kızımla 23 Nisan kutlamaları gırla devam ediyor, sinemalar, ilk kez gidilen senfoni konseri, çocuk parkları vs. Akşam üzeri saat 5 civarı eve geldik, Deniz park diye tutturdu, beraberce gittik. Oynamaya başladı etrafta kendinden 1-2 yaş büyükler, ama tek anne benim. Yarım saat kadar sonra hadi gidelim dediğimde cevap şöyle oldu" Anne sen gitsene ben gelebilirim" iyi olur peki dedim ama nasıl yani ya?? Sokakta tek başınamı? Tamam bu sene bu işi halletmeyi düşünüyordum ama siz annelerde bilirsiniz çocuğun hayatında bu şekildeki "ilk" ler hep planlı yapılır. Tamam deyiverdim, dış kapının zilini nasıl basması gerektiğini anlatıp tek başıma eve girdim ama kafamda tilkiler cirit atıyor. Balkondan sarkıyorum ama nafile çünkü yeni evimizin hiç bir yerinden park görünmüyor zaten. Neyse 20 dk sonra aşağıya indim uzaktan baktım oh be dedim kendi kendime, tekrar eve girdim. Saat 6.30 civarı aşağı zil çaldı, kameradan bir baktım bahçıvanı gördüm, hay allah bir şey mi oldu derken kızım gülerek asansörden çıktı. Ne oldu tatlım diye boynuna sarıldım, "anne şu en dış kapıyı açamadım bir türlü, gittim çiftçiden (bahçıvandan bahsediyor) yardım istedim o da açtı sonra ben zile bastım" dedi. Düşünememiştim ben en dış kapının çok sert olduğunu ve açamayacağını Amaaa anladım ki benim kızım büyümüş, başı sıkışmış, oturup ağlamamış, koşmuş yardım istemiş, işini görüvermiş. Aman da benim kızım büyümüş!!!!!!!!

23 Nisan'ımız


Bu sene daha bir coşkulu kutladık 23 Nisan'ı. Ne de olsa başkentteyiz artık. Kızım da yarı dönemde dahil olduğu ana sınıfın ilköğretim kısmı ile birlikte eni konu bir törene katıldı. Sınıfca keyifli bir Atatürk Rondu hazırladılar bize...Müthiş keyifli bir olay vallahi insanın yavrusunun emekle hazırlayıp sunduğu enstantaneler..

Biz büyüklerde daha bir coşkuyla söyledik marşları bu sene BAŞIMIZDAKİLERE ATATÜRKCÜ bir nesil yetiştirdiğimizi haykırmak istercesine...


Teşekkür...


Bu blogu yaratmamda önderlik eden Mehtap'a (www.karamelize.blogspot.com) ve bir an evvel yayınlamam için son günlerde ara gazı veren Arzu'ya (www.amsterdamdabirarzu.blogspot.com) teşekkürlerimle.... Sizleri ÇOOOOK SEVİYORUM