21 Haziran 2008 Cumartesi

yürek dayanmaz....



allah'ım bu ne heyecan.... Son zamanlarda midem ağzımda, kalbim desen sanki vücudumda değil başka bir yerlerde atıyor, soluksuz seyrediyorum Euro 2008 'i...

Dün akşam üniversite arkadaşlarımızla Park caddesi Kıtır da seyrettik maçı... Benim için çok değişik bir tecrübeydi, ilk kez dışarıda seyrettim bir milli maçı, Allah'm ne keyif, herkes tek yürek, herkesin enerjisi sanki enerji katıyor milli takımımıza, ondan pes etmiyorlar sanki...Resmen gol yemeden gol atamıyor durumdayız son maçlarda, Hırvatistan 'ın 119. dakikada attığı golden sonra, bitmeyecek bu maç böyle atacağız dedik hep birlikte, veee 1 dakika geçmeden gol...

Zuzu yu aradım taa Hollanda'yı gecenin 1'in de; ya biz burda bu halde o gurbette ne haldedir diye... Gece saat 2 Ye kadar dışarıdaydık, Deniz de hazır anneannesinde kalacak, keyfine vardık dün gecenin. Keyiften yatmamız sabahı buldu, üstelik yarım güne işe gitmek zorunda idim turşu halde kalktım sabah... Çarşamba akşamı Almanya maçını Narquilla'dayız, kimse bizi tutamaz....

Yabancı basının tepkisi inanılmaz, Amerikan televizyonu "Bu Türkler adama kalp krizi geçirtir" diyerek en güzel yorumu yapmış".... Bu tarihi maçları unutmama adına
aşağıdaki linki ekliyorum, hani kızıma kalacak ya bu günlük o da okusun bu günleri diye:-)))

http://www.hurriyet.com.tr/spor/?sz=13221

Çek maçından sonra da dedim, hala aynı şeyi düşünüyorum, Hollanda ile final oynayacağız gibi bir his var içimde... (Şu anda Hollanda-Rusya çeyrek final maçı oynuyor, dakika 90 durum 1-1, bu maç penaltılara gider ve Hollanda alır)Bu arada Çarşamba günkü maç zorlayacak bizi çünkü Arda, Tuncay Şanlı ve Emre aşık olmayacak... Hoş yarı finale çıkamasak da çok önemli değil, bu heyecanı yaşattılar ya bize bu da yeter!

Haydi çocuklar gönlümüz sizinle tek yürek!

15 Haziran 2008 Pazar

7. yaşgünümüz

Şu doğum günleri her sene ayrı bir karın ağrısı oluyor, çocuk büyüdükce tabii ki daha çok arkadaşları ile kutlamak istiyor; amma velakin yaz çocukları için bu da ayrı bir dert, çünkü okul kapandığı an herkes bir taraflara kaçıyor....

Ben bu yaşa kadar hiç Deniz'in okul arkadaşları ile doğumgünü yapmadım. Hep kendi arkadaş çevremiz ve onların çocukları ile oldu, çok da güzel oldu aslında ama Deniz 3senedir okul arkadaşları ile doğumgünü sevdasında idi ve ben bir şekilde onu hep atlattım!

Bu sene ise kaçınılmaz oldu, zira tüm sene boyunca ayda en az 1 günümüz sınıf arkadaşlarının parti evlerinde düzenlediği doğumgünlerinde geçti, tabii ki bizimki de olmazsa olmazdı..Ancak ben o parti evlerine gıcığım maalesef, format değişmiyor, çocuklara illaki bir palyaço (sanki çocuklarımız embesil ve onlarsız olmuyormuş gibi), hep aynı sandalye kapmaca, balon patlatmaca, halat oyunu gibi oyunlar... Tamam çocuklar eğleniyor hak veriyorum ama aynı format bayıyor işte beni! hepimiz hayıflanıyoruz çocuklarımız kendi başına oynamıyor bir şey yapmıyor diye, e fırsat veren mi var, yapmaz tabii? Neyse daha fazla eleştirmek istemiyorum bu sistemi, şimdiye kadar dirensem de eninde sonunda bir kerede olsa ben de düşeceğim bu çarkın içine!

Dedim ya Deniz yaz çocuğu (doğum günü 10 temmuz), biz İstanbul'da kaldığımız senelerde sitemizde bloğumuzun arka bahçesinde bulunan kamelya alanında yaptık yıllarca... Tam yanı da çocuk bahçesi idi, ohhh ohhh çocuklar orda oynar biz de yanı başında kurduğumuz masalarda yer içer sohbet ederdik...

Ankara ya geldik, aynı sistem yok tabii, parti evleri desen bahçeli değil e istemiyorum işte kapalı alan ben de yaz günü. Bu sene ekarte de edemedim Deniz'i, kafamın etini yedi durdu anne ne olur tatile girmeden doğumgünümü yapalım diye. Ancak geçen pazartesi karar verdim, bu sefer grip oldu 2 gün okula gidemedi erteleyecekken olmaz dedi ve perşembe günü cumartesi günü için apart topar bir organizasyon yaptım.

Gölbaşı nda bulunan Galatasaraylılar spor tesislerinde yapma kararı verdik, tesis inanılmaz güzel, havuz, futbol sahası, voleybol, basketbol sahası ve çocuk parkı var. Şehre yaklaşık 40 km, ne yapalım gerçekten isteyenler gelsin fazlası lazım değil dedik, davetiyelerimizi de ancak perşembe dağıtabildik. Hem benim son dakika organizasyonum hem de okulların kapanmasıyla katılım oldukça az oldu ama gelen çocuklar inanılmaz eğlendi...

Değişik sünger bob maskeleri aldım, hepsi farklı bir sünger bob oldu....

Herkese bir baloncuk üfleme aldım, baloncukları havaya üfleyip yakalamaya çalıştılar...


Çocuk bahçesinde sallandılar, kaydılar; basketbol ve futbol sahasında tepindiler...



Yorgunluktan bitap bir şekilde yemeklerini yediler...

pasta sonrası çocuk şampanyasını içtiler.......

Arada dinlenmek isteyenler böyle attı kendini minderlere...

Bu arada açık hava diye uçurtma uçururuz demiştik ancak rüzgar müsaade etmedi. 2 koca adam peşinde koştu olmadı,gülmekten koptuk
Neyse ki atlattık bir doğumgünü faslını daha, 10 temmuz da da ailecek kutlayacağız inşallah...(hay Allah ne alıcaz bu çocuğa???)

Bu arada fotoğrafların devamı aşağıdaki linkte...
http://picasaweb.google.com/anteksltd/Denizindogumgunu7